Maalesef Gençlik ve Spor Bakanlığın'da Mevcut Toplu iş sözleşmesin'de Kanunlara ve Hukuka aykırı maddeler mevcut defalarca kez bildirilmesine rağmen revize işlemleri yapılmamıştır. "
KANUNA AYKIRI MADDELER:
"Kanuna aykırı madde" 6356 sayılı sendikalar kanununun 27.Maddesinin 1.fıkrasına aykırı şekilde Usülsüz temsilci atanmıştır.. 4'Temsilci atanması gereken iş yerlerine 30'a yakın işyeri temsilcisi atanmıştır. Mevcut sendika tarafından Usülsüz temsilci atanması yapılmakta olup,
Bu madde toplu iş sözleşmesine eklenerek sendikalar Kanuna aykırı hareket edilmektedir.
ANAYASA MAHKEMESİ 07.03.2023 T., 2019/38252 B.N. KARARIYLA SOSYAL MEDYA HESABINDAN YAPTIĞI PAYLAŞIM SEBEBİYLE İŞ AKDİ FESHEDİLEN BAŞVURUCUYA MANEVİ TAZMİNATIN ÖDENMESİNE KARAR VERDİ
Ayrıca işçilerin sosyal medya hesabı üzerinden idareciler tarafından paylaşımlarını izlenerek kişilerin yaptıkları paylaşımları ile kişilere Ücret kesme cezsası uygulanmaktadır.
Yapılan işlemler Anayasa 26.maddesinin “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN”ihlal ettiği’nin göstergesidir..
Kamu gücünü kullanarak görevini kötüye kullanarak Sendikal faaliyetlerimizin engellenmesi, kanuna aykırı işyeri temsilcisileri atanarak, kanuna aykırı işlem tahsis edilmesi, ifade özgürlüğü'nün ihlalleri neticesinde bazı idarecilerin böyle girişimlerde bulunması kamu vicdanınıda rahatsız etmektedir.. İlgili kişiler Hakkında Yasal işlemler başlatacağımızı zaten kendilerine bildirmiş bulunmaktayız..
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ HUKUK DEVLETİDİR
Örgütlenme Özgürlüğüne Yapılan Müdahalelerle İlgili Şikâyetlerin İncelenmesinde Devletin Pozitif Yükümlülüğü
Anayasa'nın 51. maddesi kapsamındaki güvenceler sadece sendikaya üye olunmasından sonrasını değil henüz sendikaya üye olunmadan önce, üyelik iradesinin oluşum aşamasını, diğer bir ifadeyle üyelik tercihinin şekillenmesine ilişkin süreci de kapsamaktadır. Dolayısıyla sendikaya üye olmak amacıyla işçi sendikası tarafından yapılan bilgilendirme ve ikna çalışmalarına katılım nedeniyle iş akdinin feshedilmesi durumunda sendika hakkına işveren tarafından müdahale edilmiş olur. Bu durumda da pozitif yükümlülükler kapsamında devletin tedbir alma gereği ortaya çıkar.
Sendika hakkının devlete yüklediği pozitif yükümlülükler, devletin koruyucu ve düzeltici önlemler almasını gerektirebilmektedir. Sendika hakkının korunması pozitif yükümlülüğü devlete, üçüncü kişilerin ve özellikle işverenin çalışanların sendikaya üye olma ve sendikal faaliyette bulunma haklarını kullanmayı engelleyici davranışlarından kaçınmasına yönelik ve sırf bu haklarından yararlandıkları gerekçesiyle yaptırıma tabi tutulmalarını, ayrımcılığa maruz kalmalarını önleyici tedbirler alma ödevi yüklemektedir. Bu çerçevede alınacak tedbirlerin üçüncü kişilerin ve özellikle işverenin çalışanların sendika hakkına müdahalede bulunmaları bakımından caydırıcı nitelik taşıması gerekir. Öte yandan üçüncü kişiler tarafından sendika hakkına müdahale edilmesi durumunda müdahaleye karşı itirazların öne sürülebileceği ve müdahalenin sonuçlarının giderilmesi açısından gerçek ve etkili koruma temin edecek hukuksal mekanizmaların oluşturulması gerekiyorsa tazminat ve benzeri giderimler için dava açma imkânının getirilmesi devletin pozitif yükümlülüklerindendir.
Sendikamızın faaliyetleri'nin engellenmesi hususunda Çeşitli bahaneler Hukuka aykırı ve keyfi işlemler tahsis edilmektedir.
Anayasa Mahkemesi, örneğin bir sendikal örgüte üye olmak amacıyla ilgili sendikal örgüt tarafından yapılan bilgilendirme ve ikna çalışmalarına katılım nedeniyle kişinin iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda örgütlenme özgürlüğüne gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri tarafından müdahale edilmiş olacağını ve bu duruma karşı devletin tedbir alma yükümlülüğü olduğunu kabul etmiştir
Sosyal Medya Paylaşımından Dolayı İş Akdinin Feshedilmesi Nedeniyle İfade Özgürlüğünün İhlal Edilmesi
Anayasa Mahkemesi'nin (07.03.2023) Resmî Gazete ‘de yayımlanan 2019/38252 başvuru numaralı kararında; Çalışan başvurucunun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle iş akdinin feshedilmesinin "İfade Özgürlüğü ’nü ihlal ettiğine yönelik karar verdi.
ANAYASA MAHKEMESİ 07.03.2023 T., 2019/38252 B.N. KARARIYLA SOSYAL MEDYA HESABINDAN YAPTIĞI PAYLAŞIM SEBEBİYLE İŞ AKDİ FESHEDİLEN BAŞVURUCUYA MANEVİ TAZMİNATIN ÖDENMESİNE KARAR VERDİ
Anayasa Mahkemesi'nin (07.03.2023) Resmî Gazete ‘de yayımlanan 2019/38252 başvuru numaralı kararında; bir gazetede editör olarak çalışan başvurucunun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar nedeniyle iş akdinin feshedilmesinin "İfade Özgürlüğü ’nü ihlal ettiğine yönelik karar verdi.
Anayasa Mahkemesi somut olayda iş sözleşmesinin işçinin yaptığı düşünce açıklamalarının işveren ile aralarındaki güven ilişkisini bozduğu gerekçesiyle feshedildiğini tespit etmiştir. Bilindiği üzere 4857 sayılı iş kanununun 18. Maddesinde iş güvencesi olan işçinin iş sözleşmesinin sona erdirilebilmesi için geçerli bir sebep belirtilmesi gerekmektedir.
Buna göre bir davranış ancak bir işyerinde üretime ve iş ilişkisi sürecine olumsuz bir etkisi yoksa bu davranışlar iş sözleşmesinin sona erdirebilmesi için geçerli bir sebep olamaz. Anayasa Mahkemesi somut olayda başvuruya konu paylaşımların ne olduğu açıklanmamış, bu paylaşımların mesai saatleri içinde yapılıp yapılmadığı, iş yerinde nasıl bir olumsuzluğa sebep olduğu ve hangi sebeplerle işveren ile işçinin arasındaki güven ilişkisini zedelediği izah edilmediği kanaatine varmıştır. Buna ek olarak Özel hukuk sözleşmesi ile çalışan işçilerin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara göre sadakat yükümlülüğünün daha katı olmaması gerektiğinin altını çizmiştir.
Bu sebeplerle 4857 sayılı kanun maddesinin aşırı bir yoruma tabi tutularak düşünce açıklamalarının sınırlandırılmasına dayanak yapıldığı gerekçesiyle Anayasanın 26. Maddesinde belirtilen ilkelere derece mahkemelerinin uymadığı kararda belirtilmiştir. Sonuç olarak dava yeniden yargılama yapılması için derece mahkemelerine geri gönderildi ve başvurucuya vekalet ücretinin yanında 18.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildi.