GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI SENDİKAL FAALİYETİMİZİN ENGELLENMESİ HAKKINDA DUYURU!!
Sendikal faaliyetimizin yoğun bir şekilde örgütlenme sürecinde olduğu sendikal faaliyetimize karşı yapılan engelleme eylem girişimlerine istinaden Anayasa ve Uluslararası 87.Nolu norm sözleşmeleri ve Devletin sendikal örgütlenmelerdeki pozitif Yükümlülüğü ihlal edilmektedir.
87 Sayılı Sendika Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin Sözleşme/m.11 Maddesi Hakkında bu sözleşmenin yürürlükte bulunduğu Uluslararası Çalışma Örgütünün her üyesi, çalışanların ve işverenlerin örgütleme hakkını serbestçe kullanmalarını sağlamak amacıyla gerekli ve uygun bütün önlemleri almak ile Yükümlüdür.
ANAYASA MAHKEMESİ
Başvuru Numarası: 2014/15627
Karar Tarihi: 5/10/2017
R.G. Tarih ve Sayı: 15/11/2017-30241 36.
36. Anayasa'nın 51. maddesinde düzenlenen sendika hakkı, bu hakka yönelik kamu gücü tarafından gerçekleştirilen müdahalelerin yanı sıra kimi durumlarda özel hukuk kişilerince yapılan müdahalelere karşı da anayasal koruma sağlamaktadır.
Dolayısıyla sendika hakkı devlete, müdahalede bulunmama biçimindeki negatif yükümlülüğün yanı sıra üçüncü kişilerden gelebilecek müdahalelere karşı ilgiliye koruma sağlama şeklindeki birtakım pozitif yükümlülükler de yüklemektedir.
37. Sendika hakkının devlete yüklediği pozitif yükümlülükler, devletin koruyucu ve düzeltici önlemler almasını gerektirebilmektedir. Sendika hakkının korunması pozitif yükümlülüğü devlete, üçüncü kişilerin ve özellikle işverenin çalışanların sendikaya üye olma ve sendikal faaliyette bulunma haklarını kullanmayı engelleyici davranışlarından kaçınmasına yönelik ve sırf bu haklarından yararlandıkları gerekçesiyle yaptırıma tabi tutulmalarını, ayrımcılığa maruz kalmalarını önleyici tedbirler alma ödevi yüklemektedir.
Bu çerçevede alınacak tedbirlerin üçüncü kişilerin ve özellikle işverenin çalışanların sendika hakkına müdahalede bulunmaları bakımından caydırıcı nitelik taşıması gerekir.
Öte yandan üçüncü kişiler tarafından sendika hakkına müdahale edilmesi durumunda müdahaleye karşı itirazların öne sürülebileceği ve müdahalenin sonuçlarının giderilmesi açısından gerçek ve etkili koruma temin edecek hukuksal mekanizmaların oluşturulması gerekiyorsa tazminat ve benzeri giderimler için dava açma imkânının getirilmesi devletin pozitif yükümlülüklerindendir.
Isparta İl Müdürlüğü İdarecileri Bakanlık Personel Müdürlüğün'den Talimat verildiğini 2'sendika dışında kimse giremez denilerek sendikal örgütlenmemiz engellenmektedir.
Isparta İl müdürü tarafından ayrımcılık yapılamaz denilerek kısa bir süre sonra'da Yurtlar Şube müdürüne Engelle talimatı verdiği Şube Müdürü'nünde aynı şekilde Yurt müdürlüklerine engelleme talimatı verdiği hususunda somut delillerimiz mevcuttur..
Yetkili sendikanın temsilcileri gibi davranan idareciler hususunda endişelerimiz var.
BAKANLIKTAN TALİMAT ALDIK ENGELLE DEDİLER!
Memur sendikaları dururken bazı idarecilerin sanki Yetkili sendikanın temsilcileri gibi Sendikal faaliyetlerimizi engellemektedir. demokratik Sendikal örgütlenme haklarımız engellenerek ihlal edilmektedir..
Bir idareci bu kadar Yetkili işçi sendikası sempatizanı olabilir mi? Bu konuda'da Endişemiz var.
Yasaların, kanunların Anayasa ve Uluslararası sözleşmelerinin kamu gücünü Kullanarak ihlal edildiğine tanık oluyoruz.
NASIL OLSA SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEYECEK DÜŞÜNCESİ İLE KAMU GÜCÜ VE GÖREVİN KÖTÜYE KULLANILMASI
Bazı idareciler nasıl olsa idari Soruşturma izni verilmeyecek düşüncesi ile Makamlarını ve kamu gücünü ve görevini kötüye kullanmaktadır..
"Soruşturma izninin verilmemesi bu ve benzer durumlarada emsal teşkil edeceği şüphesizdir. " Mevcut Toplu iş sözleşmesinde sendikalar kanuna Kanuna aykırı maddeler mevcuttur.. Kanunlar tanınmıyor.. Hukuka aykırılık üst seviyede.
ANAYASA: MADDE 13 Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin genel ilkelerin düzenlendiği Anayasa'nın 13. maddesinde de hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceği temel bir ilke olarak benimsenmiştir. Buna göre sendika hakkına yapılan müdahalelerde dikkate alınacak öncelikli ölçüt, müdahalenin kanuna dayalı olmasıdır. Bu ölçütün sağlanmadığı tespit edildiğinde diğer ölçütler bakımından inceleme yapılmaksızın sendika hakkının ihlal edildiği sonucuna varılabilecektir.
Derece mahkemelerinin yorumlarının kanunun açık lafzıyla çelişki içinde olduğu veya kanun metni dikkate alındığında bireyler tarafından öngörülmesinin mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığı hâllerde sendika hakkına yapılan müdahalenin kanuni dayanağının bulunmadığı kanaatine varılması mümkündür.
Sendika hakkı, demokratik toplumun varlığından bahsedebilmek için varlığı zorunlu haklardan biridir ve bu sebeple Anayasa'nın 51. maddesinin birinci fıkrasında hiç kimsenin sendika üyeliğinden ayrılmaya zorlanamayacağı düzenlenmiş ve ardından aynı maddenin üçüncü fıkrasında söz konusu hakkın "kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir." hükmüne yer verilmiştir.
.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi -Türkiye kararında (B. No: 35009/05) sendika özgürlüğüne ilişkin olarak; “… Mahkeme, Sözleşme’nin 11. maddesinin, sendikaların toplu eylemleri ile sendika üyelerinin mesleki çıkarlarını koruma özgürlüğünü güvence altına aldığını, devletlerin bu kolektif eylemlere hem izin vermesi gerektiğini hem yürütülmesini ve geliştirilmesini mümkün kılması gerektiğine dair içtihadını hatırlatmaktadır. Sözleşme, Sözleşme’nin 11. maddesine ters düşmeyecek şekilde, yasaların sendikalara üyelerinin çıkarlarını koruması için çalışma imkânı vermesini gerektirmektedir Anayasa’nın “Hak Arama Hürriyeti” başlıklı 36. maddesi ve “Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması” başlıklı 40. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Kamu davasına katılma” başlıklı 237. maddesi hükümlerine de değinilmesi gerekmektedir. Anayasa‘nın “Hak Arama Hürriyeti” başlıklı 36. maddesi; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.“; “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” başlıklı 40. maddesine 4709 sayılı Kanun’un 16. maddesiyle eklenen ikinci fıkrasında da, “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.”
şeklinde hükümlere yer verilmiş, 40. maddenin ikinci fıkrasının gerekçesinde bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanmasının amaçlandığı, son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercisi ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk hâline geldiği belirtilmiştir.
SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU Kanun Numarası : 6356 Kabul Tarihi : 18/10/2012 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 7/11/2012 Sayı : 28460 Sendika özgürlüğünün güvencesi
MADDE 25 – (3) İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz. 5237 Sayılı TCK. m.118/1'de “Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi,” altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
“Hürriyete Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenen sendikal hakların engellenmesi suçunun TCK m.118 maddesinin 1. fıkrasıyla bireysel sendika özgürlüğü Yargıtay Ceza Genel Kurulu Esas No: 2019/285 Karar No: 2019/554 Karar Tarihi: 17.09.2019 Kararı Veren Yargıtay Dairesi: 18. Ceza Dairesi Mahkemesi: Asliye Ceza Mahkemesi “… Bireyin bir sendikaya girme veya girmeme, sendikal faaliyete katılıp katılmama iradesi Anayasa’nın 51., Siyasal ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 22., Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddeleri ile güvence altına alınmıştır.
Yasa koyucu da çağdaş bir yaklaşımla Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan bu hakkın, cebir veya tehdit kullanılarak engellenmesi eylemini, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 118. maddesinde yeni bir suç tipi olarak düzenlemiştir. Anılan Kanun maddesinin 1. fıkrasıyla bireysel sendika özgürlüğü, 2. fıkrasıyla da kolektif sendika özgürlüğü güvence altına alınmıştır.
Ancak unsurları farklı olmakla beraber her iki suçun da sendikal özgürlüğe ilişkin aynı hukuksal değeri koruduğu kabul edilmelidir.
5237 Sayılı TCK. m.118/1'de “Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi,” altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
İlgili kişiler hakkında Yasal işlemler başlatılmıştır.